Gebze Kapalı Kadın Hapishanesinden kadın tutsaklarımız “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” kapsamında bir mesaj paylaştı:
Uzak bir geçmişten yola çıkılmış, uzun bir yolculuk bizimkisi. Her gün kanımızla sulanıp, beslenen bu dünya, bu düzen ne dün ne de bugün bizimdi, geleceğimiz ise hiç olamaz!
Tanrıçalıktan köleliğe, bize kalan tek şey avuçlarımızda solgun bir ateşin alazları ve savrulan külleri olsa bile bir kıvılcımın kudretinin, yaktığı ateşin büyüklüğünde olduğunu unutmayalım. Geçmişten günümüze, bu düzene bayrak açmış ya da kurban edilmiş, vahşice katledilen bütün kadınların yaşayan suretlerini; bugün kadına yönelik her türlü şiddete karşı pek çok şekilde mücadele eden milyonlarca kadının sıkılı yumrukları ve öfkeli bakışlarında, asla affetmeyeceklerini ve “bu düzene mahkûm değiliz!” diye haykıran seslerinde görüyor ve diri tutuyoruz.
Bu inançla; bugün tüm dünyada kadın ve LGBTİ+’ların bedenine, emeğine, kimliğine ve yaşam haklarına yönelik saldırıları artıran, erkek egemen kapitalist-emperyalist sisteme karşı çıkıyor ve isyanı örgütlüyoruz. Sınıfsız, sömürüsüz ve şiddetsiz bir dünya mümkün diyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ve dayanışmanın coşkusuyla, Mirabel Kardeşler’in direniş ruhunu kuşanıp, ezilen, sömürülen, yok sayılan, kimliksizleştirilen tüm kadın ve LGBTİ+’larla birlikte, alanlarda, sokaklarda, fabrika ve tarlalarda, zindan ve kampüslerde olacağız. Mirabel Kardeşler’den Maria Teresa’nın ifadesiyle “Haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz!” Geleceğimizi emperyalist-kapitalist sistemin ellerine bırakmayacağız ve biz kazanacağız!
Sesini çığlığa ve isyana dönüştüren tüm kadınlarımızı coşkuyla selamlıyoruz.