8 Mart’ı bu yıl kadınlar direniş ve isyanla karşılıyor. Avesta Xabur’da yaşam bulan Efrin işgaline karşı direniş hattı kadınların omzunda yükseliyor. 8 Mart Dünya Emekçiler Günü ortaya çıkışı ve gelişimi açısında mücadele içinde var olmuş ve bugünlere taşınmıştır. 8 Mart’ı güçlü direniş ve isyanla karşılarken, kavgada yıldızlaşan kadın kahramanlarımızı da anmak önemli bir yerde durmaktadır.
1992 yılında İstanbul’da 8 Mart şenliğinde yaptığı bir konuşmasında Barbara Anna Kistler kadınları sınıfsız toplumu yaratma mücadelesine şu sözleriyle çağırıyordu:
“Kadın ile erkek omuz omuza yeni ve güzel bir dünya için savaşarak, bu mücadele içinde özgürce yaşamayı öğrenebilir ve insanları yeni topluma hazırlayıp eğitebiliriz. Ama bilmeliyiz ki gerçek kurtuluş patron-ağa devleti yıkılmadan ve halk iktidarı kurulmadan önce ne emekçi kadın ne de emekçi erkek özgürce ve eşitlik içinde yaşayamaz. Emperyalizmin yıkılmadığı süre içinde sınıfsal, ulusal ve cinsel baskı ortadan kalkmayacak. Kadınların da erkeklerinde kurtuluşunun tek yolu devrimle sağlanır. Biz bu dünyanın ve insanların yarısını oluşturuyoruz. Ezilen emekçi kadınlar olarak emperyalizm tarafından oluşturulan zincir halkalarından kurtulana kadar tarihin omuzlarımıza yüklediği, kendimizi ve insanları özgürleştirme görevini devrimlerle sürdürmek zorundayız”
Enternasyonalist mücadelesini Alpler’den Munzur’a taşıyan kızıl bir meşaleydi Barbara. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Barbara Anna Kistler ve onun coğrafyamızın dağlarından, zindanlarından ve meydanlardaki haykırışı hatırlanmadan eksik kalacaktır.
Eksik kalacaktır Meral Yakar’sız, Ayfer’siz, Leyla’sız, Nergiz’siz, Sefagül’süz, Aliboğazı Şehitleri şahsında Gamze, Esrin ve Hatayi’siz…
Eksik kalacaktır Proletarya Partisi saflarında yıldızlara uğurladığımız yüreğimize, zihnimizde kazılı birer kızıl karanfil olan kadın yoldaşlar… Yine Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’nda devrim mücadelesinde ölümsüzleşen kadınlarımızı anmadan eksik kalacaktır. Bugün hâlâ zindanlarda, dağ başlarında yaşamını çelikleşmiş iradeleriyle devrime adamış kadınlarımızın bu can siperane duruşlarını görmeden eksik kalacaktır… 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kadın yoldaşlarımızın öncellerinin bıraktığı onurlu mücadelelerini onurla taşıdıkları ve kendinden sonrakilere devredecekleri şanlı bir mirastır. Öncü kadın yoldaşlarımızın ulaştıkları siyasal-ideolojik hedefleri kadın yoldaşların hedefleri olacaktır!
Şan ve Şeref Olsun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe!
Bir YDK Okuru